İnsan Merkezli Astroloji

Astroloji antik dönemden beri kehanet amaçlı kullanılmıştır. Gökyüzündeki gök cisimlerinin dizilimi üzerinden okunan gelecek olasılıkları insanın bilinmezliklerini aşmasına yardımcı olmuştur. Descartes ile öznenin merkeze alınması, Kepler ile dünyanın merkez olmadığı güneşin yörüngesindeki gezegenlerden biri olmamız ve Kant ile aklın ön plana koyulmasıyla birlikte astrolojinin modern dünyada yeri yok olur. Tekrar ayağa kalkması içinse yeni bir bakışa ihtiyacı vardır. Hümanistik bakış açısıyla astrolojinin insan hayatındaki rolü değişir.

Hümanistik psikolojiye göre insan davranışlarındaki en önemli güdü “kendini gerçekleştirme” güdüsüdür. İnsanın barınma, beslenme ve nesli sürdürme gibi fizyolojik ihtiyaçlarından başka gelişme, ilerleme ve kendini aşma ihtiyacı vardır. Hümanist bakış çerçevesinde, hümanistik astroloji Dane Rudhyar tarafından oluşturulmuştur. Rudhyar, Carl Jung’un derinlik psikolojisi bakış açısını teosofik yaklaşımla birleştirmiştir.

1940’larda, Rudhyar bu yaklaşımla doğum haritasında geleneksel olarak malefik (kötücül) olarak bilinen faktörlerin kişilikteki zayıflıkları göstermesinin aksine, bunları büyüme ve öğrenme fırsatları olarak ele almıştır. Rudhyar astrolojinin konseptinin birey merkezli olması gerektiğini vurgular ve bireyin doğum haritasının, kişinin kendi potansiyelini tam olarak nasıl gerçekleştireceği hakkında bir kılavuz olarak ele alınması gerektiğini belirtir. O, doğum haritasını bir kullanım kılavuzu olarak ele alır, bu kılavuz kişiye insanın doğasındaki on temel enerjinin (gezegen) en avantajlı nasıl kullanılacağını gösterir. Rudhyar, astrolojinin spiritüel bir disiplin olduğunu amacın bireyin kendi potansiyellerini gerçekleştirmesi olduğunu belirtir. Birey odaklı astroloji kişinin içsel dünyasını keşfetmesi ve farkındalığının arttırılması hedeflenir.

Hümanistik astrolojide astroloğun haritayı nasıl yorumlayacağı kesin temel prensipler üzerine kurulmalıdır, bu etik kodu astroloğun danışmanına ne söyleyeceğine karar vermesine yardımcı olur tıpkı terapistin, hastasının belki de çoktan zedelenmiş özgüvenine daha fazla zarar vermemek adına o anda söylenecek doğru varsayılan gerçekleri danışanına söylememesi gibi. İnsanı merkeze alan bu astroloji türünde amaç kaygı yaratmak değil, kişinin merkezlenmesini sağlamaktır.

Astroloji böylesi bir pencereden ele alındığında geleceği tahmin etme çabaları anlamsız kalır. Eğer gelecek önceden biliniyorsa seçimlerin bir anlamı yoktur, öngörü tehlikeli bir şeydir çünkü kişinin kendi sorumluluğunu almasının yönünde engel yaratır. Olumlu bir tahmin kişiyi rehavet içine sokarken olumsuz bir öngörü kişide kaygı, korku ve umutsuzluk yaratır ki bunun birey üzerindeki psikolojik etkisi yüksektir. Hümanist astroloji determinize karşı çıkar. Kesin kati cümleler kişinin kendini sorgulamasının önüne kalın bir bent çeker. Oysa hümanist astroloji kişinin davranışları ve düşünceleri üzerinde bilinçlenerek içsel bir bütünlüğe ulaşması için kullanılır.

Böyle bir bakış açısıyla doğum haritaları kişilerin özgürlük haritalarıdır. Doğum haritasının yorumlanmasında iyi yada kötü yoktur. Eğer haritanızdaki kötücül olarak saptadığınız bir konfigürasyon varsa ilgili konular enerjinizin büyük bir kısmını akıtacağınız ama aynı zamanda en gelişmiş özelliklerinizi deneyimleyeceğiniz yerleri gösterir. Farkındalık sağlama amaçlı doğum haritasını yorumladığınızda kader gibi gözüken olayların aslında bakış açısıyla ilgili olduğunu anlar ve bireysel özgürlüğünüzün yolunu aralamış olursunuz.

Gülden Bulut, 2024

Her hakkı saklıdır.

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız

Benzer Makaleler

Menü