Ruhun Dört Fonksiyonu ve Astroloji

Antik dönemden beri insanlar kişilikleri kategorize etmiş ve sınıflandırmışlardır. Örneğin Antik Yunan’da iyimser, sakin, sinirli ve melankolik olarak dört tipe ayrılmıştır.  Daha sonraları çeşitli kategorizasyonlar oluşturulmuş olsa da günümüzde en çok kabul edilen Myer Briggs kişilik testinde kullanılan sınıflandırmanın temeli Carl Gustav Jung’a aittir.

Jung, hastalarını gözlemlemiş ve kendisine dair psikolojik incelemelerden de yola çıkarak içedönüklük ve dışadönüklük olmak üzere iki farklı tutumdan ve dört farklı işlev tipinden bahsetmiştir. Bu çeşit tasnifler karşıt görüşleri de beraberinde getirir. Jung, buna karşılık bir insanın tek bir işlev ve tutumdan ibaret olmadığını hepimizin birer karışımdan ibaret olduğumuzu söyler. Fakat hepimizde doğal ortaya çıkan baskın tema vardır. Bu, sağ el ya da sol elle yazmamız kadar doğal bir haldir.

Bu yazıda dört temel işlevi astroloji gözünden ele alacağım. Jung’a göre kişiliğin düşünme, duygu, sezgi ve duyum olmak üzere dört ana işlevi vardır. Jung’un ezoretik ve okült konularla ilgilendiğini ayrıca astrolojiyi de insan psikolojisini anlamak üzere kullandığını biliyoruz. Bu noktada astrolojinin temel bileşenlerinden biri olan elementler bu teori içine yerleştirilebilir. Dört element burçları açıklamada hatta gezegenleri anlamada oldukça yol göstericidir.

İlk tanımlanan fonksiyon düşünme fonksiyonudur. Düşünme fonksiyonu baskın olanlar, kişileri olayları durumları algılarken daha çok mantıksal çıkarsamalar yaparlar.  Düşünme yoluyla sorunlara çözüm üretirler. Bir şeyin neden sonuç ilişkisine daha çok kafa yorarlar. Bu fonksiyona hava elementini yerleştirebiliriz. Hava burcu olan Terazi, İkizler ve Kova da olaylara objektif ve rasyonel bakış açısı geliştirir. İletişim yönleri kuvvetlidir. Düşüncelerini ifade etmede, kendisi ve diğeri arasında bir köprü kurarak fikirleri iletmede ustadırlar. Fakat bazen o kadar çok teorik kalırlar ki düşüncelerine somut biçimlere dökmede sorun yaşarlar.  Hava vurgusu yani düşünce fonksiyonu baskın olan kişiler düşünce ve iletişim yoluyla ilham alırlar. Bilgiyi mantıksal ve nesnel bir yöntemle çözümlerler. Bir karara varmadan önce bütün savları ve işin içindeki mantığı, eleştirel bir şekilde inceleyebilirler.

Diğer işlev hissetme ya da duygudur. Bu işlevi baskın olan insanlar duygulara dayanarak dış dünyayı algılarlar. Bir şeyin iyi veya kötü olduğuna daha çok subjektif değerlerine göre karar verirler. Oldukça sıcakkanlı, duyarlı, empati yeteneği gelişmiş, hayal dünyaları da son derece zengin kişilerdir. Su burçları Yengeç, Akrep ve Balık bu sınıfa girer. Derin duygular ve özlemle hareket eden bu burç kişileri, büyük bir hassasiyet taşırlar. Akrep duygularını gizlemeye çalışsa da yüzeyde gösterdiği durgunluğa rağmen derin dip akıntıları vardır. Haritalarında bu elementi baskın olan kişiler duygusal olarak motive olurlar. Duygularının aşırı yükü büyük bir baskı yaratır ve fedakarlığı abartabilirler. Olayları kendi çerçevesinden değerlendiren duygusal fonksiyonu gelişmiş tip, su elementinin tüm öğelerini taşır. Bir karar vermeden mantık ya da ilkeyi değil, insan boyutunu göz önünde bulundurur.

Üçüncü fonksiyon duyumdur. Jung, duyumsama fonskiyonu gelişmiş olan kişilerin dış dünyadaki var olan nesneleri ne olduğu, nasıl gözüktüğü, nasıl formu olduğu gibi duyumsal veriler üzerinden algıladığını anlatır. Bu insanlar son derece gerçekçidirler. Tüm değerlendirmeleri gözlem üzerine yaparlar. Bu işlev ile eşleştirebileceğimiz element topraktır. Toprak burçları Boğa, Başak ve Oğlak duyular aracılığıyla şimdiye ve gerçekliğe odaklanır. Hedef ve amaçlarını gerçekleştirirken rasyonel düzlemde hareket ederler. Soyut değil somut ve pratik dünyayı yönetme kabiliyetleri güçlüdür. Bu noktada haritasında toprak elementi baskın olan insanlar daha çok duyumsama işlevini kullanırlar diyebiliriz.

Jung’un son tanımladığı işlev, sezgidir. Sezgi işlevi baskın olan insanlar mantık ve yargıya dayanmayan daha çok sezgilerine göre dünyayı algılama eğilimindedirler. Sezgisel insanlar mantığı göz ardı ederek olabilecekler hakkında yargılarda bulunabilirler. Bu kişiler tahminlerinde başarılıdırlar. Bu fonsiyonu ateş elementiyle birleştirebiliriz. Ateş burçları, Koç, Aslan ve Yay eylem odaklıdırlar. Fakat karar verirken son derece dürtüsel davranırlar. Bencil doğalarından dolayı başkalarının duygularına karşı pek duyarlı olmasa da içlerinde bir çocuk saklarlar. Sağduyuları yüksektir ve içinden gelen sese yönelirler. Aslan burcu olan Jung da bir sezgisel olarak çalışmalarını felsefe ve okültizm üzerinden yürütmüş, sezgileri son derece kuvvetli biridir.

Jung bu dört işlevin her birinin insanda var olmasına karşın çoğu kez birinin ağır bastığını, bu durumun ise bireyin toplumsal, zihinsel ve kültür düzeyine göre değiştiğini belirtmiştir. Doğum haritalarında hangi elementin baskın olduğunu dikkatli bir şekilde incelemek gerekir. Matematiksel hesaplamalar yeterli olmayacaktır. Uzman ve yetkin bir astroloğun bundan bağımsız yorumu önemlidir.

Gülden Bulut, 2024

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız

Benzer Makaleler

Menü