Eşzamanlılık & Astroloji

Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung, Kuantum fizikçisi Wolfgang Pauli ile çalışarak bu rastlantısallıkların nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışmıştır. Sonunda eşzamanlılık teorisini ortaya koymuştur. Eşzamanlılık bir diğer adıyla senkronizasyondur. Senkronizasyon, Yunanca “birlikte” anlamına gelen “syn” ile “zaman” anlamına gelen “choronos” kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur.

Jung verdiği bir örnekte yaşadığı eşzamanlılıktan şöyle bahseder.

“Bugün cuma, öğle yemeğinde balık vardı. Birisi tesadüfen başka birisine Nisan şakası (İngilizce “April Fish”, fish=balık) yapma geleneğinden bahseder. Aynı sabah, yarısı insan, yarısı balık olan bir yazıtı fark ettim. Öğleden sonra, aylardır görmediğim eski bir hastam bana, yaptığı çok etkileyici balık resimlerini gösterdi. Akşam yine bana, üzerinde balığa benzer yaratıklar olan bir işleme gösterdi. Bunu izleyen 2 Nisan sabahı, yıllardır görmediğim bir başka hastam, rüyasını anlattı, rüyasında ayaklarının dibinde karaya çıkan büyük bir balık görmüştü.”

Jung, ardarda yaşadığı balık karşılaşmalarının eşzamanlı olduğunu farketmiştir. Birbirinden bağımsız olaylarda aynı sembol tekrar etmektedir. Buradan astroloji dönecek olursak, eşzamanlılık teorisi astrolojinin çalışma prensiplerini tamamıyla anlatmaktadır. Ay, dünya üzerinde gel-gitlere neden olsa da, diğer göksel vücutların dünyada bu denli bir etkisinden bahsedemeyiz. Milyonlarca km ötedeki gökcisminin bizim üzerinde bir etki yaratmasından ziyade aslında olan şey göksel konfigürasyona eş zamanlı olarak zihinsel ya da somut olayların meydana gelmesidir.

Kozmoz ile yerküre arasında bir senkronizasyon vardır. Kişinin doğduğu andaki gökyüzü yerleşimine eşzamanlı olarak olaylar paralellik gösterir. Hiçbiri birbirinin nedeni ve sonucu değildir. Bir bebek nefes alıp yaşama karıştıktan sonra doğduğu mevsimin ve zamanın kalitesine uygun bağlantılı doğayı yaşama geçirir. Astrolojinin çalışma prensibi tam olarak budur. Carl Gustav Jung, astrolojinin yaşamlarımızda nasıl etkili olduğunu defalarca yinelemiştir. Özellikle Uranüs veya Satürn transiti yaşayan hastaların bu zamanda psikolojik kriz yaşadıklarını gözlemlediğini söylemiştir. Jung, ayrıca “Aion” adlı eserinde İsa’nın Balık Çağı’nda, bahar ekinoksunun Balık burcuna girmesiyle ortaya çıkmasının senkronize olaylar olduğunu belirtir.

Hermetik öğretilerden “Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır” yasası tam anlamıyla eşzamanlılığa işaret etmektedir. Herşey senkronize şekilde hareket ederek, büyük bir uyum ve ahenk içindedir. Astroloji de bu uyumun sembolik karşılığıdır.

Gülden Bulut, Şubat 2020

(1) Jung, C.G., Eşzamanlılık, İstanbul, 2009, s.39.

(2) Bulut, Gülden, Mitolojik Astroloji ve Psikoloji, İzmir, 2014, s.25-26.

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız

Benzer Makaleler

Menü