Ego’nun Astrolojik Göstergeleri

Ego, sadece üç harfli bir kelimedir, ancak kullanımına bağlı olarak çeşitli tanımları vardır. Haritada ego neyi temsil eden nedir?” sorusunu cevaplamak kolay değildir. Bir anlamda, tüm harita diyagramı egoyu temsil eder. Başka bir deyişle, “ego” nun izlerinin nerede bulunduğunu anlamak için haritanın farklı bölümlerinin astrolojik anlamlarını daha iyi tanımlamanız gerekir. “Ego” kelimesi gölge anlamları taşır ve bu tasvir edici pozisyonlar, Yükselen, Güneş, Ay, MC ve diğerleri gibi astrolojik noktalarla ilişkilendirilmiştir.

Fakat soru şudur: “Bir haritada egoyu nerede bulabilirsiniz?”

Gezegenler? Gezegenler, enerjileri, ivme ve iticileri temsil eder. Burçlar? Burçlar, bu enerjilerdeki varyasyonları temsil eder. Evler? Evler, olayın nerede çalıştığını veya ortaya çıktığınI gösterir. Kişisel Hassas Noktalar (The Personal Sensitive Points; PSP’ler, yani Yükselen, MC, Vertex)? Kişisel Hassas Noktalar zihninizin bölümlerini temsil eder ve olaylara karşı zihinsel tepkilerinizi gösterir.

Benlik (self) kavramı, benlik bilinci, benlik kimliği, benmerkezlilik, benlik saygısı, cinsiyet kimliği, ırksal kimlik, vb. çeşitli ego benzeri durumları tanımlamak için kullanılır. Bunlar astrolojik haritada tasvir edilebilir, ancak bunlar ego mudur yoksa sadece ego için kullanılan terimler midir? Genel olarak bu çok kafa karıştırıcıdır, çünkü genellikle anlambilim ve kelimeler bulanıklaşır.

GÜNEŞ VE AY

Güneş ve Ay literatürde iyi tanımlanmış gezegenlerdir; Güneş’in anahtar kelimeleri şunlardır: belirleme, yetenek, önem, vb. iken Ay’ın bazı anahtar kelimeleri şunlardır: madde, içgüdü, ritim, romantizm, vb. Ego fikri henüz tanımlanmamıştır.

Yükselen (Ascendant)

Yükselen (ASC), haritada Asc-Dsc aksında (birinci ve yedinci aksında) 1. evin başlangıç çizgisinde bulunur. Ufkun yukarısında bulunan Doğa’yı ya da gerçekliği aşağıdakinden ayırır. Yükselen’in geçtiği eksen, gerçek astronomik ufku temsil ederr. Yüksek bir binadan ufka bakarsanız, yerin ve gökyüzünün nerede buluştuğunu görürsünüz. Bu sizin görünür ufkunuzdur. Haritada Asc aksı “günü” (ufkun üstünde) ve “geceyi” (ufkun altında) böler. Aşağı ve yukarı yarımküreyi birbirinden ayırır.

ASC, içsel bir psikolojik mekanizmayı temsil eder: dünyaya bakış açınız yoluyla kimliğinizi şekillendirir. ASC, kimliğinizin daha belirgin ve herkes tarafından görülen kısımlarını temsil eder.

Yükselen hakkında farkına varmanız gereken üç önemli şey:

  1. Çevrenizdeki dünyada neler olduğu hakkında izlenim içinde olmak
  2. Bu izlenimleri derhal değerlendirmek
  3. Bu izlenimlere bir yanıt formüle etmek

Yanıt sürecinde cevabınız düşünülerek değil hemen tepki sonucunda verilir. ASC, bilincinizin Forefront’unu temsil eder. Zihinsel aygıt, başkalarına verdiğiniz yanıt türlerini ayırt etmenizi ve formüle etmenizi sağlayan kısmıdır. Ekvatoryal Yükselense (The Equatorial Ascendant, EQA), fikir oluşumunun gerçekleştiği bilincinizin arka planını gösterir. Merkür, düşünce sürecinizin düşünme, çözümleme ve iletişim bölümlerini temsil eder.

Düşünme fonksiyonu ile ilgili ASC, Merkür veya 3. ev birbirinden farklıdır. ASC aracılığıyla yapılan ‘düşünme’ türü, aldığınız dış uyaranlara doğrudan ve anında yanıt verir. Merkür veya 3. ev ile ilişkili düşünce, zihinsel biliş, işleme ve değerlendirme gerektiren düşünme türüdür.

ASC’yi kullanarak yaptığımız çok az değerlendirme vardır. ASC, anında ve üstünkörü tepkilerinizle daha fazla ilgilenir. Merkür zihinsel değerlendirmelerle daha fazla ilgilenir. Çok derin bir problemin farkına varmak ve daha derin düşünmekse Jüpiter ve 9. ev ile ilişkilidir. Bu ayrımların anlaşılması önemlidir, çünkü bu parçaların benzerlikleri biraz çakışma vardır.

ASC aracılığıyla kimlik duygusu ve kişiliğinizin sürekliliğini oluşturmaya başlayabilirsiniz. ASC size birey olarak benzersizlik hissi verir. ASC ile bilinçli hale gelir kendinizin farkında olursunuz. ASC, başkalarının sizi nasıl görmesinin istediğinizin kalıbıdır. Evler ve gezegenler sizi karmaya çalıştıkça siz ASC aracılığıyla çalışırsınız.

Gerçekliği, süreçleri, yaşamda sizi kesintiyete uğratan şeyleri, hezimetleri vb. nasıl algıladığınız da ASC’nin bir fonksiyonudur. ASC, realitenizi iradenizin istekleriyle renklendirecektir. Görmek istemediğiniz şeyler varsa, ASC bu algıları sizin için bastırır. Bastırılan şeyler zihinsel aparatınızın arka tarafına yerleştirilir, siz direkt çağırana kadar orada dururlar. Daha sonra bunları hatırlamak istediğinizde, eğer iradeniz veya isteğiniz (will) daha önce kendiniz için kurduğunuz yansıtma mekanizmalardan herhangi birini geçecek kadar güçlü ise, ASC onları uyandırarak bilincinize getirecektir.

ASC, her dakika deneyimlediğiniz ortamı veya dünyayı temsil eder. Kendinizi bu dünyada nasıl ifade ettiğinizle ilgili hissinizdir. ASC, kişiliğinizin dünyayı algıladığı ve gerçekte neler olduğuna dair izlenimlerinizi edindiğiniz pencerenizdir. ASC’niz vasıtasıyla başkalarının görmelerini istediğiniz kısımlarını görmesine izin vermiş olursunuz. ASC, “şimdi” anlayışınızdır

ASC deneyimleme ve algılamanın yanısıra, görünüşünüze ve davranışlarınıza hakim olan noktadır. Kelimenin tam anlamıyla zihniniz aktifken sunduğunuz ve başkalarına neye benzediğinizi yansıtmaya çalıştığınız yüzünüzdür. ASC, başkaları üzerinde nasıl etki yapacağınızı gösterir. Aynı zamanda görünüşünüze hükmeden bir noktadır, ancak görünüşünü nasıl etkilediğinin biçimi kişiden kişiye değişir. Bazısında ASC, kişinin boyunu değil, yüzünün şeklini temsil edebilir; başka bir kişide ise kişinin boyunu gösterirken yüz özelliklerini göstermez.

Bu aynı zamanda kişileri Güneş burcu, Asc vb. göre ayırmayı zorlaştırıyor. İnsanların haritalarının tümünü yansıtma eğiliminde olduklarını gözlemledim. Bazen Asc’nin kişinin fiziğine ve görünümüne hakim olduğunu bazen de Güneş ve Ay aynı şeyi yapar. Yine de, genelde diğerleri haritadaki enerjilerin dengeli bir karışımı olacaktır.

Bazı astrologlar ASC’yi “ego” kelimesiyle ilişkilendirir. Ego farklı insanlar için farklı şeyler ifade ettiği için bu zor bir şeydir. Sigmund Freud ve en gözde öğrencisi olmayı bırakan Carl G. Jung tarafından ortaya konulan ego tanımına geri dönerseniz, düşüncelerindeki farklılıkları görebilirsiniz ve ayrıca tanımlarının Asc ile nasıl uyduğunu veya uymadığını takdir edersiniz.

Genel olarak Freud’un ego tanımının burada tarif edildiği gibi ASC’ye daha yakın olduğunu hissediyorum. Jung’un ego tanımı, MC (Midheaven)’e ASC’den daha yakındır. Belki de bu yüzden bu alanda çok fazla kafa karışıklığı yaratır.

Michael Munkasey

Çeviren: Gülden Bulut

 

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız

Benzer Makaleler

Menü