
Hiçbir burç bir diğerinden daha iyi değildir. Bu dünyada her türden düşünür için yer vardır, zira insan ırkının bilincini bir üst seviyeye çıkarırken hepimiz kendi rolümüzü üstleniriz. Dokuzuncu ev ayrıca hayatımız boyunca dünyayla, Tanrıyla, insanlıkla, yaşamla vs. ile ilgili neye inanmakta direttiğimizi de temsil eder – özetle, hayata dair takındığınız felsefeyi ve inancı. Hepimizin inanacak bir şeye ihtiyacı vardır ve dokuzuncu ev bunun ne olduğunu bize gösterir. Astrolog Jesse Portis Helm dokuzuncu evin ruhsal doyumu bulacağınız yeri gösterdiğini söylemişti. Dokuzuncu evinde Boğa olan kişiler örneğin, bunu doğanın kendisinde ve açık alanda çalışarak bulabilirler – onları Tanrıya yaklaştıran şey budur. Felsefeleri pratik ve tutucu bile olabilir. Dokuzun girişinde Balık burcu olanlar ya da Neptün bulunan kişiler ise, deniz kenarında oturarak, yükseltici bir müzik dinleyerek veya dans yoluyla ilahi boyutları deneyimleyerek Tanrıyla bağ kurabilirler. Bu bireyler oldukça mistik ve inançlarında duygusaldırlar. Bilhassa ruhsal yolculuklarının başındalarken, neye inanacakları konusunda zorlanabilirler çünkü uydurma öğretiler tarafından kandırılabilir, hayal kırıklığına uğrayabilirler. Sonrasında, kendi içsel rehberliklerine kulak kabartmayı öğrendikçe, hakikati kendi başlarına kendi yollarınca keşfederler. Yaşam felsefeniz, soyut bir kavramdan çok daha fazlasıdır. O sizin yaşama karşı, olaylara karşı ve diğer insanlara karşı tutumunuzu belirlemeniz için bir rehberdir. Hatta muhtemelen kime oy verdiğinizi bile o belirler! Yaşamdaki felsefenizi daha bilerek dile getirmeniz ve açığa kavuşturmanız için dokuzuncu evi incelemekte yarar vardır. Yaşama tutumunuz nedir ve bu sizin yaşamınızda nasıl bir etkiye sahip? Ezelden beri içsel inançlarımızın dışarıdaki yaşamımızı belirlediğini söyledik durduk, madem öyle, dokuzuncu ev bütün geri kalan evler üzerinde ve yaşamımızın tümünde büyük bir etkiye sahip.
Donna Cunningham, Astrological Guide of Self Awareness
Çeviren: Serkan Önder







