Astrolojik olarak 2-8 ev aksı açısından da değerlendirilebilir.
SAHİP OLMAK YA DA PAYLAŞMAK!
Yeterinde değil hiç paylaşmıyoruz. Facebook, instagram vs. paylaşımlarımızı saymazsak tabii. Sahip olduklarımızı göstermek üzerinden yürüyor şimdiki yaşam. Evimize, arabamıza, sahip olduğumuzu sandığımız eşimize, çocuğumuza sıkıca sarılarak hatta güvenlik için daha fazlasına isteyip daha ilgi çekecek olanı edinme edimleriyle geçiyor ömrümüz. Gerçekten neden sahip olmayı bu kadar önemsiyoruz? Bir gencin yaşam planında bir ev, bir araba, bir eş, bir çocuk sahibi olmak listesinin olmazsa olmazı. Toplum da bunu istiyor zaten. Biz de bunlar olmayınca çevremize hatta kendimize ayıplı bir ürün gibi davranıyoruz.
Peki biz buraya nereden geldik? Atalarımız böyle miydi? İnsanın antik tarihinde durum hiç de böyle değildi. Avcı toplayıcılar haftada 2 gün çalışırlardı. 2 gün çünkü bu besin bulmak için gereken zamandı. Şimdi sanayi toplumunun köleleştirilmiş insanları olarak ihtiyacımız olanın bu kadarlık bir çalışmaya denk gelmesi bizi şaşırtabilir. Ayrıca atalarımızın mal biriktirme gibi bir derdi de yoktu. Yapılan araştırmalar avcı toplayıcı bir ailenin mal dökümünü çıkardığında bıçak, mızrak, flüt, tarak, keser gibi ürünlere ulaşıyor. Bir de üstüne üstlük bu kadar az aile malının ortak kullanımına açık olduğunu ekleyince… Neresinden bakarsan bak akıllı insanlarmış atalarımız, herkesin kendi malını taşımasındansa daha az enerji ile taşınan malların paylaşılmasından daha mantıklı ne olabilir? Hatta o zamanlar bu bir toplumsal yaşayış tarzıydı. “Benim” sözcüğünün olmadığı bir dünya kulağa farklı geliyor olsa gerek!
Olur da bir hayvan mı avladı avcı toplayıcı. Bu avı kampa götürdüğünde yemek isteyen herkesle paylaşmak durumundaydı. E bu da mantıklı. Yine bir düşünün. O gün şanslı bir gününüzdü büyük bir av avladınız. Diğer günler bu kadar şanslı olacağınızı kim garanti edebilir? Avcı toplayıcılar şunu biliyorlardı aç kalmamak için bölüşmek zorundasın. Böyle düşününce bencillikte sınır tanıyan biz insanların değil malını ekmeğini bile bölüşmeye razı gelmediği, diğerinin aç kalmasına razı kaldığı dünyada ne kadar gaddar olduğuna şahit oluyoruz.
Durun daha bitmedi. Afrika’daki avcı toplayıcılardan Buşmanlar kendi içinde kıskançlıkların önüne geçebilmenin formülünü de bulmuşlar. Formül basit “paylaş”. Örneğin bir gruptan bir kişi bıçakla çok mu fazla ilgileniyor. Onu parlatıyor, uzun uzun bakıyor. Diğer grup üyelerinden biri o bıçağı o an isteyebilir. Yani onlar şu yazılı olmayan yasalarını her daim kolladılar. “Bir şeyi uzun süre elinde tutmak birşeyle özel olarak ilgilenmek kıskançlık getirir. Diğeri isterse bunu ona ver.” Şimdiki insan nesli için yaşanması zor fazlasıyla ağır bir erdem.
Hatta Buşmanlarla ilgili bir ilginç nokta daha, gurur ve kibirden hiç hoşlanmamaları. Bu duyguları gruplarından uzak tutmak için de formül bulmuşlar. Örneğin büyük ve yakalanması zor bir av yakaladınız. Bu duyguyu hissetmek için kendinizi elde edilmesi zor olan bir başarı yakaladığınız ana odaklanın ve o an ki duyguyu düşünün. O sırada karşınızdakilerin bu yaptığınız şeye değersiz bir şeymiş gibi davrandığını da. İşte Buşmanların tam olarak da yaptıkları buydu. Avcının yakaladığı ava değersiz bir şey gibi davranıp avcının içindeki arzuyu söndürerek onu uysal ve daha anlayışlı biri haline dönüştürüyorlardı. Narsistliğin tavan yaptığı, herşeyi bir ego savaşı içinde yaşamayı normalleştirmiş bizler için bu durum da ne yıkıcı olur du değil mi?
Yanlış anlamayın avcı toplayıcı dönemimize geri dönelim demiyorum. O zamanki vahşet içinde yaşamak kolay olmasa gerek. Gerek kabile savaşları hatta yamyamlığa varan yaşam düzeni. Yine de kendi adıma günümüz dünyasındaki fanatizmin ve güç mücadelesini bunlardan ne farkı olduğunu pek de anlamış değilim.
Fazlasıyla “şimdiye” isyan eden bir yazı gibi gözükebilir. Ama şu gerçeği unutmamak lazım, paylaşmadığımız için statü kazandıran, bizi daha güzel, daha özel hissettirecek evin, arabanın, giysilerin peşindeyiz. Kıskançlığın, hırsın, iktidarın, rekabetin, sahip olma arzusunun olmadığı bir dünya olabilir mi gerçekten? Ama insanlık tarihi olabileceğini gösteriyor. Belki üzerine biraz düşünmek faydalı olabilir.
Gülden Bulut, 1 Temmuz 2017
Not: Avcı toplayıcılarla ilgili bilgiler, İnsanlığın Yeme Tarihi, Tom Standage adlı kitaptan alınmıştır.
