Özgür İrade, Mutluluk, Spinoza ve Astroloji

“İnsanların kendilerini özgür sanmalarının nedeni, isteklerinin bilincinde olmaları ama bu isteğe açan nedenleri bilmemeleridir” der Spinoza.

Felsefe tarihine baktığımızda bize bunların cevabını veren, astroloji felsefesine de düşünceleriyle katkıda bulunan Spinoza’yı incelemek özgür irade ve mutluluk kavramlarını anlamamızda bize yardımcı olacaktır.

Spinoza 17. yy sonlarında yaşamış, küçük yaşlarda ailesiyle Hollanda’ya göç etmiştir. Bilimsel buluşların, dinsel çatışmaların, felsefi düşüncelerin yoğun olduğu zamanda Hollanda’da yaşamıştır. Eserlerinden dolayı aforoz edilmiştir Osmanlı topraklarına sığınmıştır ve cam işçiliği ile hayatını kazanmıştır. Spinoza’da bir çok filozof gibi doğru anlaşılamamıştır. Şimdi Spinoza’nın düşünce sistemini inceleyelim!

İki töz vardır, bunlardan biri beden (extention) diğeri ruh (mind)’tur, veya uzam ve düşüncedir. İki parçalı bir bütün nasıl gerçek anlamda bütün olacaktır? Spinoza bu iki tözün, ikisini kendi başlarına var olamayacağını evrende tek bir töz bulunduğunu bunun da Tanrı olduğunu söyler. Böylece ruh ve beden arasındaki ayrım anlamsız hale gelir. Ruh ve beden aslında aynı varlığın farklı görünüşleridir. Aforoz edilmesindeki nedeni de budur, bu sistem panteist bir sistemdir. Panteist düşünceye göre Tanrı her yerdedir. Her şey Tanrı’da başlar ve Tanrı’da biter, evren Tanrı’dan türemiştir. Spinoza’nın Etika adlı eserinde yer alan bu düşüncelerde kullandığı logos, teoloji ve metafizik ile yoğrulmuştur. Bu eserinde birlik sağlamıştır. Tanrı Bilimsel – Politik İncelemeler adlı eserinde ise Tanrı’dan ürediği için her şey açıktır ve böyle bir dünyada hiç bir şey nedensel zorunluluğun dışına çıkamaz. Bu yüzden Spinoza özgür iradeyi yadsır. Tanrıdan türemiş olan insanı harekete geçiren şey kendini koruma ve yaşamını sürdürmesidir. Koruma isteği bilinçsizken, aklı devreye girince koruma isteği bilinçli bir hal alır. Bu bilinçli hal ile hayvandan ayrılır, kendine acı veren, hayatını olumsuzlaştıran şeylerden kaçınır ve haz veren şeylere ve hayatını kolaylaştıran, zenginleştiren şeylere yönelir. İyi ve kötü de böyle gelişir. Burada doğanın dışına taşan hiç bir ilkeye yer yoktur, her şey doğanın sınırlarında oluşur.

İnsan nasıl mutlu olur?

Naturalist bu teori, insanın bu isteğe uygun davrandığında erdemli olacağını söyler dolayısıyla erdemli olmanın insanın doğasına uygun davranması gerektiğini, böyle davrandığı zaman mutlu ve özgür olacağını belirtir. Mutlu olmak bir anlamda self determinasyondur. İnsanın kendini yetkilendirmesi gerekir, insan ister bedensel ister entellektüel, akılsal kapasitelerini geliştirmekten haz alır. 3.000 yıl önce Aristoteles’in tohumunu attığı insanın düşünmek ve tartışmaktan haz aldığı düşüncesine benzerdir. Nasıl gündelik işlerimizle beden bir nevi gelişirse düşünürken de aklımız gelişir.

Bilgi denilen şey, insanın nasıl ve neye göre davrandığı, erdemin bilgisidir ve sonrasında mutluluk ve özgürlük gelir. Özgürlük, insanın kendi doğasını gerçekleştirmesi demektir. Bu modern dönemde ilk kez bir filozofun Antik Yunan’a geri dönerek özgürlük kavramını dönüşüme uğrattığı zamandır. İnsan olmak, özgürleşmektir.

“Ne kadar özgürüz? “ sorusu, sınırsızlığımızı sınırlayan dünyanın varlığı, bizi Spinoza’nın mantığına götürüyor. Dünyanın başka yerlerinde farklı imkanlarla doğan binlerce çocuk var şu an, hepsi astrolojik haritalarının doğası içinde hareket edecekler. Doğayı uygun yaşamayı felsefe olarak edinmiş stoacılar gibi algılamak, astrolojiyi algılamaya yardımcı olacaktır. Yapılabileceklerimiz sınırsız değil, bir duvar ile ile (Satürn) ile hepimizin haritaları örülmüş, sınırsız istek ve arzularımız bu duvara çarpıyor. Bir bütünün parçası olan her birey aslında kendini gerçekleştirdiğinde mutlu ve özgür olacaktır. Günümüz dünyası mutluluğu maddiyata, özgürlüğü ise kendine yabancılaşmaya bağlamışken astroloji bize özgürlüğe giden yolu sunuyor!

Gülden Bulut, 2014

Kategoriler

Astroloji Dergisi 

Son Makaleler

Youtube Kanalımız

Benzer Makaleler

Menü